Hukuki YazılarMalatya Avukat

Bağlı Bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumundan Yaşlılık veya Malullük Aylığı ya da Toptan Ödeme Almak Amacıyla Fesih

Bağlı Bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumundan Yaşlılık veya Malullük Aylığı ya da Toptan Ödeme Almak Amacıyla Fesih

 

Hemen belirtmek icap eder ki, işçi tarafından yaşlılık veya malullük ya da toptan ödeme alma amacıyla yapılan fesih kanunen sıkı şartlara tabi tutulmuş olup ancak bu şartların tekemmülü ile kıdem tazminatı hakkı muteber olmaktadır.1

 

1475 sayılı İş Kanunun 14. Maddesine göre “İşçinin birinci bendin 4 üncü fıkrası hükmünden faydalanabilmesi için aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi şarttır. İşçinin ölümü halinde bu şart aranmaz”. Kanun metninin incelenmesinde de çok net görüleceği üzere öncelikle işçi, aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu belgelemelidir. Aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu belgeyen işçi aynı zamanda bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu da belgeleyerek tevsik etmelidir. Tevsik etme işlemi tamamlanmadan yapılan fesihlerin kıdem tazminatı hakkının doğumunu engelleyebileceğini ifade etmek gerekir. Nitekim Yargıtay, işçinin kıdem tazminatı isteğinde bulunabilmesi için Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurmuş olduğunun ve emekliliğe hak kazandığını belgelemiş olması gerektiğini,bu prosedür izlenmeden ve işveren gelişmelerden haberdar edilmeden kıdem tazminatı talep edilmeyeceğini ifade etmiştir.[1]

 

İş sözleşmesi haklı bir neden olmaksızın ve önel verilmeksizin işverence feshedildiği bildirilen işçinin, ihbar tazminatını henüz almadan önce ve ihbar öneli içinde yaşlılık aylığı bağlanması için kuruma başvurması ve kendisine tahsis yapılması durumunda, feshin işçi tarafından emeklilik suretiyle gerçekleştirildiği Yargıtayca kabul edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/9-162 E., 2005/183 K sayısı ile verdiği bu karar gerçekten çok ilginçtir. Zira; işveren işçisinin iş akdini kıdem ve ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olarak yani haklı hiçbir sebebe istinat etmeksizin feshetmiş akabinde işçi de yaşlılık aylığı bağlanması hususunda kuruma başvurmuş ve kurumca kendisine tahsis yapılmıştır. Davacı ayrıca askerlik süresini borçlanarak primlerini ödemiş ve borçlanılan askerlik süresinin kıdem tazminatı hesabında göz önünde bulundurulmadığından bakiye kıdem tazminatı alacağını talep etmiştir. Yukarıda kıdem süresinin sonu kısmında bahsettiğimiz gibi işveren önel vermeksizin ve haklı sebebe istinat etmeksizin yaptığı fesihte kıdemin sonu olarak bildirim süresinin sonu olduğu kabul edilmelidir. Yargıtay ise bu durumun ihbar tazminatının peşin surette verilmemesi durumunda cari olacağını, ihbar tazminatının yani bildirim süresine ilişkin ücretin peşinen verilerek iş akdinin sonlanması halinde kıdemin sonu olarak ücretin verildiği tarihin kabul edileceğini belirtmektedir. O halde kararda incelen olayda önelsiz feshe rağmen ihbar süresi içerisinde işçi askerlik borçlanma primlerini ödeyerek yaşlılık aylığının bağlanmasını sağlanmış ve bu sebepten askerlik süresine ilişkin günlerin kıdemden sayılması gerektiğinden bahisle kıdem tazminatı talebinde bulunmuş ve Yargıtay da yukarıda açıklanan sebeplerle talebi uygun görmüştür. Ancak kararda işçinin yaşlılık aylığı sebebiyle fesih yaptığına ilişkin bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Feshe ilişkin değerlendirmeye yer verilmemiş olmasına rağmen başlı başına ilginç olan bu kararın ayrıntılı incelenmesi konuyu dağıtacağından şimdilik bu bilgilerle iktifa etme gereği duyuyoruz.

 

[1] NARMANLIOĞLU 576

Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı
Hemen Ara