ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI
Eşlerden birinin boşanmak isteyip diğer eşin boşanmak istemediği durumlarda ve eşlerin boşanmanın ferileri noktasında anlaşmazlığa düştüğü durumlarda ortaya çıkar. Nafaka, mal paylaşımı, velayet vb. konularından herhangi birinde tarafların anlaşamaması durumunda dava çekişmeli boşanma davasıdır.
•Anlaşmalı boşanma davasından farklı olarak, asgari evlilik süresi bulunmamaktadır. İki günlük evli eşler dahi bu noktada bir engele takılmadan boşanma davası açabilmektedirler.
•Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?
Çekişmeli boşanma davaları genelde uzun süren davalardır. Ortalama 2 yıl kadar sürer. Yalnız bu süre, net bir süre olmayıp, Mahkemenin iş yoğunluğu ve dava süresini etkileyen diğer sebeplere göre değişiklik gösterir.
•Çekişmeli boşanma davasında tarafların bizzat duruşmaya gitmelerine gerek yoktur.
•Boşanma davasında kusur
Boşanma davası açmak için bir kusur şartı aranmaz. Kusurlu eş de boşanma davası açabilir. Buradan kusurun boşanma davaları için önemsiz olduğu anlamı çıkarılmamalıdır. Zira davalı eş, davacı eşten daha az kusurlu ise davaya itiraz edip dava sonucuna etki edebilir.
•Boşanma davası sırasında alınacak tedbirler
Türk Medeni Kanunu madde 169’da ‘’Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır’’ demek suretiyle dava sırasında alınacak önlemleri hükme bağlamıştır.
•Boşanma davasından dolayı kazanılan ayrı yaşama hakkı, karı kocanın birbirlerine karşı bakım yükümünü ortadan kaldırmaz. Eşlerin bu bakım hususunda anlaşamamaları halinde, hakim, dava süresince eşlerden birinin geçiminde güçlük çektiği durumda, diğerinin onun geçimine ne miktarda katkıda bulunacağına karar verir. Dava süresince devam edecek olan bu uygulamaya ‘’Tedbir nafakası’’ denilmektedir. Kusurlu olan taraf da tedbir nafakası alabilir. Yani tedbir nafakasında kusur şartı yoktur.
•Dava sırasında ortak konutta kimin kalacağına dair anlaşmazlık hasıl olursa hakim, eşlerin ortak konutta kalmalarındaki menfaatlerini gözeterek, hangi eşe tahsisinin daha yararlı olacağına göre karar verir.
•Türk Medeni Kanunu madde 202’de ‘’ Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır.’’ Demek suretiyle, eşlerin kanunda öngörülen mal rejimlerinden birini seçmedikleri sürece, yasal mal rejimine tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Yani evlenirken mal sözleşmesi yapmayan eşler arasındaki mal rejimi ‘’edinilmiş mallara katılma rejimi’’dir.
Eşler anlaşmayla mal ayrılığını seçmemişlerse, hakim, dava sırasında eşlerin mallarıyla ilgili önlemleri de alacaktır.
Dava sırasında eşler, ayrı yaşayacakları için, çocuklarına hangi eşin yanında kalacağı, diğerinin bunların geçimine nasıl katkıda bulunacağı (iştirak nafakası), kişisel ilişkilerin nasıl devam edeceği de hakim tarafından belirlenir. Velayetin kaldırılmasını gerektiren bir sebep bulunmadıkça, ve kaldırma kararı verilmiş olmadıkça, velayet her iki eş yönünden de devam eder. (DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, 136)
•Boşanma davasında ayrılık kararı
Boşanma davasında, mutlak boşanma sebepleri hariç, illaki boşanma kararı çıkmak zorunda değildir. Hakim ortak hayatın tekrar kurulması ihtimalini görürse ayrılık kararı verebilir. Ama hakim ayrılık için açılmış davada boşanmaya karar veremez.
Mutlak boşanma sebepleri:
1-Zina
2-Terk
3-Anlaşmalı boşanma
4-Fiili ayrılık (ortak hayatın kurulmaması)
5-hayata kast
6-pek kötü veya onur kırıcı davranış
•Hakim, ayrılık kararı süresini bir yıldan az, üç yıldan çok olmamak koşuluyla takdir edecektir. Ayrılık kararıyla, evlilik birliği devam eder. Sadece ortak hayata belli bir süre için ara verilir. Eşlerin karşılıklı yükümlülükleri devam eder.
İLETİŞİM
GSM: +905068134357
Email: info@ozunverhukuk.com
•Anlaşmalı Boşanma Davası
•Boşanma-Velayet
•Nafaka
•Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat
•Boşanma Sebepleri
•DİĞER HUKUKİ YAZILARIMIZ İÇİN TIKLAYIN