Borca İtiraz DilekçesiDiğer DilekçelerHukuki YazılarMalatya AvukatSuç Duyurusu DilekçesiTakipsizlik İtiraz DilekçeleriTazminat DavalarıTrafik Cezası İtiraz Dilekçeleri

Hakaret Eylemine Dayalı Manevi Tazminat Davası

 

HAKARET

Türk Ceza Kanunumuzun 125. Maddesi ile kişinin, onur, şeref ve haysiyetine yönelik olan saldırıların cezalandırılacağı belirtilmiştir. Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.

Hangi kelimelerin hakaret suçunu oluşturduğu sınırlı sayıda belirtilmiş değildir. İfadenin tahkir edici nitelikte olup olmadığı hususu yere, zamana ve mekana göre değişiklik gösterebilir. Somut olay ele alınarak yapılan değerlendirme neticesinde kanuni suç tipinin oluşup oluşmadığından söz edilecektir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, her rahatsız edici söylem hakaret niteliğine sahip değildir. Buna örnek olarak Beddua ve ağır eleştiri verilebilir. Yani ‘’Allah cezanı versin’’ şeklindeki söylemler hakaret olarak kabul edilmez.

HAKARET NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ 

Türk Ceza Kanunumuz, hakaret suçunu işleyen kişi, ‘’üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır’’ demektedir. Tahkir edici söylemde bulunan kişi, Türk Ceza Kanunu madde 125 kapsamında hakaret suçunu işlemiş olmakla birlikte, kişilik hakkına yaptığı saldırıdan kaynaklı manevi tazminata hükmedilebilir. Nitekim, Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesi ‘’ Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.’’ hükmünü amirdir. Yani hakarete uğrayan kişi, hakaret davası nedeniyle manevi tazminat davası açabilir. Bu dava ile görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği, hakaret içeren ifadelerin ağırlığı, tarafların kusur oranı, bulundukları makam, hakaret edilen yer ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın miktarında etkili olan faktörlerdendir.

İlgili Yargıtay kararı:

‘’Davacı vekili, müvekkilinin 09/04/2014 tarihinde Adana Adliyesinde nöbetçi hakim olarak görev yaptığı sırada Sulh Ceza Hakimi olarak şüpheliler hakkında tutuklama kararı vermesi üzerine, “O TV” isimli facebook kullanıcısının sayfasında müvekkili hakkında bir takım haberler çıktığını, davalının ise bu haberler altına 11/04/2014 tarihinde “seviyorsan git ver” şeklinde yaptığı yorumla davacının kişilik haklarını ihlal ettiğini, davalının ceza mahkemesinde yargılanarak cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

 Davalı vekili, sosyal paylaşım sitesi üzerinden davacıyı hedef alan yorumların tek sahibinin müvekkili olmadığı gibi, paylaşımı yapan kişinin de müvekkili olmadığını, davacının mesleği ve konumu gereği siyasi beğenisini ve ilgisini sosyal paylaşım sitesinde paylaşmış olmasının toplum nezdinde tepki çektiğini, davalının bizzat davacının kişiliğine ve makamına yönelik manevi yıkıma neden olabilecek bir söyleminin de bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davalı her ne kadar ceza dosyasından yargılanıp ceza almış ise de, yapılan yorumun ve paylaşılan sözün ağır eleştiri mahiyetinde olup, hakaret boyutuna da ulaşmadığı, kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Ceza dosyasının incelenmesinde, her ne kadar sanık yargılama aşamasında alınan ifadesinde suçlamayı kabul etmemiş ise de, kollukta vermiş olduğu ifadesinde söz konusu yazıyı yazdığını kabul ettiği, sanığın kolluk ifadesi ile dosya içindeki yargılamaya konu facebook çıktısının birbiriyle uyumlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davalının üzerine atılı kamu görevlisine alenen hakaret suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davalının itirazı reddedilerek kararın kesinleştiği görülmektedir.

Facebook sayfasında davalı tarafça sarfedilen ve davaya konu edilen söz ve ifadeler, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olup, eleştiri sınırlarını aşacak boyuta varmıştır. Mahkemece, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.’’ (Y. 4.HD, E.2016/14177, K.2017/8365, T.18.12.2017)

                    İLETİŞİM
        GSM: +905068134357  
 Email: info@ozunverhukuk.com

•DİĞER HUKUKİ YAZILARIMIZ İÇİN TIKLAYIN

Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı
Hemen Ara