HASAR TESPİT RAPORUNA KARŞI DAVA YOLU
HASAR TESPİT RAPORUNA KARŞI DAVA NASIL AÇILIR?
Hasar Tespit Raporuna Dava Açılabilir Mi?
Hasar tespit raporuna karşı dava yolu mümkün olmakla birlikte, bir prosedüre tabidir. Bilinenin aksine doğrudan doğruya hasar tespit raporuna karşı dava açılamaz. 7269 sayılı kanun uyarınca hasar tespit raporları ancak asıl işlemlerle birlikte dava konusu edilebilir. Dolayısıyla hasar tespit raporlarına karşı doğrudan dava açılması halinde dava reddedilecektir.
Hasar Tespit Raporu Kesinleştikten Sonra 30/60 Günlük Dava Açma Süresi Olduğu Doğru Mudur?
Konuya ilişkin olarak oldukça fazla bilgi kirliliği olduğunu görmekteyiz. Bunların başında hasar tespit raporu kesinleştikten sonra 60 günlük süre içerisinde dava açılması gerektiği söylentisi gelmektedir. Her ne kadar idari dava açma süresi 60 gün olsa dahi, bu süre içerisinde yalnızca hasar tespit raporuna karşı dava açılması, olumlu sonuç vermeyecektir. Aynı şekilde ‘’ 30 günlük süre içerisinde dava açılmalıdır’’ şeklinde bir söylentinin olduğunu da görmekteyiz. Defaatle belirttiğimiz üzere, hasar tespit raporuna karşı açılacak dava yolunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, asıl işlemin dava konusu yapılmasıdır. Asıl işlemden kasıt, dava yolu ile korunmak istenen haktır. Buna örnek olarak yıkım, tahliye, hak sahipliği gibi durumlar verilebilir. Yıkım, tahliye, hak sahipliği gibi işlemlerin dava konusu yapılabilmesi için idarece bu durumun belirtilmiş olması gerekmektedir. Yani, yalnızca hasar kodları (az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı) yeterli olmayacaktır. Bu durum da idareye başvuruyu gerekli kılmakta, idare tarafından verilmesi gereken cevabın varlığını gerektirmektedir. Dolayısıyla idari dava açma süresi olan 60 günlük süre hasar tespit raporu kesinleştikten sonra değil, idareden cevap alındıktan sonra başlayacaktır.
Ağır Hasardan Hafif Hasara Dönen Binalarda Ne Yapılmalı? Dava Yolu Nasıl Olmalı?
İlk rapora göre ağır hasar alan binaların itiraz sonucu hafif hasarlı olarak değiştirildiğine şahit olmaktayız. Böyle bir durumda, eğer binanın ağır hasarlı olduğu düşünülüyorsa dava yoluna gidilmesi gerekmektedir. Ancak, hasar tespit raporunda ‘’ az hasarlı’’ olarak belirtilen bina durumu, dava açılması için yeterli olmayacaktır. Dava yoluna gidilebilmesi için, binanın hasar durumunun değişmesiyle elde edilmek istenen hak, davaya esas alınmalıdır. Ağır hasarlı olduğu düşünülen binaların az hasarlı olarak kesinleşmesiyle, vatandaşlar hak sahipliğinden mahrum olmaktadır. O halde, davaya esas alınacak işlem hak sahipliği olmalıdır.
Hak Sahipliğine İlişkin Başvuru Süreci Nasıldır?
Hak sahipliğinden yararlanabilmek için iki aylık süre içerisinde mahallin en büyük mülkiye amirine (illerde valilik) yazılı olarak talep ve taahhütname vermek zorunludur.(E devlet üzerinden yapılan başvurular da geçerli kabul edilecektir.) Bu müracaatın yapılmasında hasar tespit raporlarında yer alan hasar oranlarına bakılmaz. Yüksek mahkeme kararlarında, talep ve taahhütname vermeyenlerin hak sahipliğinden yararlanamayacağı belirtilmiştir. Verilen talep ve taahhütname, komisyon tarafından en kısa zamanda incelenip değerlendirilerek hak sahipleri listesini düzenlenecek, hak sahibi olmadıkları anlaşılanlara durum, yazılı olarak tebliğ olunacaktır. Bu tebligattan itibaren 15 günlük itiraz süresi mevcut olup, bu itirazlar çevre ve şehircilik tarafından incelenecektir. Hak sahipliğine ilişkin nihai karar çevre ve şehircilik ve iklim bakanlığı tarafından verilecektir. Bahsedilen süreçlerin işletilmesi durumunda bakanlık kararına karşı dava yoluna gidilebilir.
Az Hasardan Ağır Hasara Dönen Binalarda Ne Yapılmalı? Dava Yolu Nasıl Olmalı?
İlk tespit raporuna göre, hafif olarak tespit edilen binaların itiraz sonucu ağır hasar olması durumunda, binanın hafif hasarlı olduğu düşünülüyorsa dava yoluna gidilmelidir. Hasar tespit raporunda belirtilen ‘’ ağır hasarlı’’ bina durumu, dava açılması için yeterli olmayacak, mevzuat gereği davaya asıl işlem teşkil edecek bir durumun varlığı gerekecektir. Asıl işlem olarak alınması gereken durum, idarenin yıkım kararıdır. Nitekim, az hasarlı olan konutları ağır hasar verildiğinden yıkılacak ve mağduriyete sebep olacaktır. Ancak, hasar tespit raporlarında binaların yıkılacağı belirtilmediğinden, idarece yıkım kararına ihtiyaç duyulmaktadır. Yıkım kararının çıkması ile beraber zaman kaybetmeksizin ‘’ yürütmeyi durdurma talepli idari işlemin iptali davası’’ açmak suretiyle dava yoluna gidilmesi gerekecektir.
Az Hasardan Orta Hasara Dönen Binalarda Ne Yapılmalı? Dava Yolu Nasıl Olmalı?
İlk tespit raporuna göre, az hasarlı olarak tespit edilen binaların itiraz sonucu orta hasar olarak kesinleşmesi durumunda, binanın az hasarlı olduğu düşünülüyorsa dava yoluna gidilmesi gerekmektedir. Raporda belirtilen ‘’ orta hasarlı’’ durum dava yolu için yeterli değildir. Mevzuat gereği davaya asıl işlem teşkil edecek bir durumun varlığı gerekmektedir. Bu gibi durumlarda asıl işlem ise idarenin oturma izni ile alakalıdır. Nitekim, orta hasarlı binalarda güçlendirme yapılmadan oturulması yasaktır. Ancak, hasar tespit raporunda orta hasarlı binalarda oturulmasının yasak olduğuna dair bir ifade olmadığından idarece verilmesi gereken cevaba ihtiyaç duyulmaktadır. İdareden oturma izni talep edilmesi ve bu talep neticesinde idareden olumsuz yanıt alındığı takdirde ‘’ idari işlemin iptali’’ davası açmak suretiyle dava yoluna gidilecektir.
Hasarsız Olarak Kesinleşen Veya Hasar Tespiti Hiç Yapılmayan Binalara İlişkin Ne Yapılmalıdır?
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda hasar tespiti yapılmayan veya hasarsız olarak rapor verilen konutlara ilişkin olarak, ‘’ Yapılacak asıl işlemlere esas olmak üzere, fen kurulları tarafından düzenlenen teknik mahiyetteki hasar tespit raporlarına mahallî ilân tarihinden itibaren otuz gün içinde itiraz edilebilir ve hasar tespit raporları ancak asıl işlemlerle birlikte dava konusu edilebilir. Gayrimenkulleri kesin bir şekilde hasarsız olarak tespit edilenlerin veya gayrimenkullerinin hasar tespiti hiç yapılmayanların, yargı yoluna gitmeden önce, mahallî ilân tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili idareye başvurmaları zorunludur.’’ denmektedir. 30 günlük süre içerisinde rapora itiraz etmeyenlerin dava yoluna gidemeyeceğini belirterek dava yolunun önünü kesmiştir.
Türkiye’nin her yerine dilekçe yazım ve hukuki sürecin hariçten yönetimi hizmeti verilmekte olup, yanlış dava dilekçeleri ile mağdur olmamak için iletişime geçebilirsiniz.
İLETİŞİM
GSM: +905068134357
Email: info@ozunverhukuk.com
•DİĞER HUKUKİ YAZILARIMIZ İÇİN TIKLAYIN