Hukuki Yazılarİdare HukukuMalatya AvukatTazminat Davaları

Altgeçitte Su Baskını Nedeniyle Oluşan Araç Hasarlarında İdarenin Sorumluluğu

Altgeçitte su baskını nedeniyle oluşan araç hasarları, idarenin Anayasa’dan ve Danıştay içtihatlarından kaynaklanan sorumluluğu çerçevesinde değerlendirilmektedir. Hizmet kusuru esasına dayanılarak, zarar görenlerin idareden tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu süreçte, belgelerin eksiksiz hazırlanması, sürelere dikkat edilmesi ve hukuki destek alınması önemlidir.

Altgeçitte su baskınında araç hasarı sorumlusu kimdir?

1982 Anayasası madde 125 uyarınca idare (devlet), kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Altgeçidin mülkiyetine göre ya belediye ya da Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) sorumlu olacaktır. Çevreyolu üzerindeki altgeçitler çoğunlukla KGM’ye, şehir içi altgeçitler ise belediyeye aittir. İdarenin sorumluluğu, kusur esasına (hizmet kusuru) veya bazı durumlarda kusursuz sorumluluğa (tehlike, sosyal risk ilkesi) dayanır.

Belediye su baskını hasarını öder mi?

Eğer altgeçit belediye sorumluluğunda ise ve belediye hizmet kusuru işlemişse (örneğin altyapı eksikliği, bakım ihmali, önlem eksikliği), belediye tazminat yükümlülüğü altına girer. Hizmetin kötü veya hiç işlememesi hâlinde belediyenin kusurlu sorumluluğu gündeme gelir.

Karayolları Genel Müdürlüğü araç hasarında sorumlu mu?

Çevreyolu ve devlet yolu üzerindeki altgeçitlerde su baskını varsa, KGM sorumlu idaredir. KGM’nin hizmet kusuru (bakım eksikliği, önlem almama, uyarı yapmama) varsa, Anayasa ve Danıştay kararları uyarınca KGM tazmin yükümlülüğü taşır.

Altgeçitte mahsur kalan araçların sigorta ödemesi yapılır mı?

Araç sahiplerinin kasko poliçesinde sel ve su baskını teminatı varsa, hasar sigortadan karşılanabilir. Ancak kasko yoksa veya kapsam dışındaysa idareden tazminat talep edilmesi gerekir. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yani Trafik Sigortaları, bu zararı karşılamaz.

Kasko sigortası sel baskınını karşılar mı?

Sigorta poliçesine göre değişir; genellikle genişletilmiş kasko veya doğal afet teminatı altında sel ve su baskını zararları yer alır. Sigorta şirketine hasar bildirimi yapılması, eksper raporu düzenlenmesi ve onarım süreci başlatılması gerekir.

Devletten sel baskını tazminatı nasıl alınır?

Zarar gören kişi önce idareye (belediye veya KGM) yazılı başvuru yapar. İdare 60 gün içinde cevap vermez veya olumsuz cevap verirse, idare mahkemesinde tam yargı davası açılır. Bu süreçte hizmet kusuru veya uygun şartlarda kusursuz sorumluluk iddiası ileri sürülür.

Belediyeye hasar tazminat başvurusu nasıl yapılır?

Yazılı dilekçe ile belediyeye başvurarak, olayın detaylarını (tarih, yer, hasar türü, zarar miktarı) açıklamak, varsa fotoğraf ve tutanak eklemek gerekir. Belediyenin reddi veya cevapsız kalması durumunda hukuki süreç başlatılmalıdır.

İdare mahkemesine dava açmak için ne gerekir?

İdare mahkemesine açılacak tam yargı davası için zararın ve sorumluluğun belgelendirilmesi gerekir. Önce idareye başvurmuş olmak şarttır. Süresi içinde (60 gün bekleme) dava açılmalıdır. Aksi halde idari merci tecavüzü gündeme gelir.

Tam yargı davası nedir nasıl açılır?

Tam yargı davası, idari eylem veya işlemden doğan zararların tazmini için açılan davadır. Dava dilekçesi idare mahkemesine verilir, dilekçede zararın türü, olayın detayları, hukuki dayanaklar belirtilir.

Altgeçitte su basan araç için ne yapılır?

Önce emniyetli bir şekilde aracı terk etmek, zarar gören aracı fotoğraflamak, mümkünse polis veya zabıtadan tutanak almak, hasarı belgelendirmek gerekir. Akabinde zarar tazmininin hukuki yoldan sağlanmasında ispat kolaylığının sağlanması için delil tespiti yoluna başvurulmasını tavsiye ediyoruz.

Araba selden zarar gördü, ne yapmalıyım?

Sigorta şirketine hasar bildirimi yapmak, eksper çağırmak, onarım süreci başlatmak, zarar belgelendirmesi yapmak, ayrıca idareye başvuru için belgeleri hazırlamak gerekir.

SONUÇ OLARAK;

Altgeçitlerde meydana gelen su baskınları, idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin (örneğin altyapı hizmetleri, yağmur suyu tahliye sistemleri, yol bakım ve onarımı) gereği gibi ifa edilip edilmediği sorusunu gündeme getirmektedir. İdarenin hizmet kusuru kavramı, idare hukukunun temel ilkelerinden biri olup, idarenin üstlenmiş olduğu bir kamu hizmetini hiç, geç veya kötü işlemesi sonucunda doğan zararların tazminine dayanak oluşturmaktadır. Danıştay kararları ve doktrinsel görüşler, hizmet kusurunun varlığını tespit ederken, kamu hizmetinin ifasında idarenin gerekli özeni gösterip göstermediğini, mevcut imkan ve şartlara göre makul önlemleri alıp almadığını değerlendirir. Bu bağlamda, altgeçitte meydana gelen su baskınında idarenin (belediye veya Karayolları Genel Müdürlüğü) altyapı eksikliği, bakım ihmali, öngörülebilir risklere karşı önlem almaması veya gerekli uyarıları yapmaması gibi faktörler hizmet kusuru kapsamında değerlendirilebilir.

Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca idare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları tazmin etmekle yükümlüdür. İlgili zararların tazmini için idareye yazılı başvuru yapılabilir; başvurunun reddi veya 60 gün içinde cevap verilmemesi halinde, zarar gören kişi idare mahkemesinde tam yargı davası açma hakkına sahiptir. Bu davalarda, zarar görenin, zarar miktarını ve idarenin hizmet kusurunu hukuken ortaya koyması ve uygun delillerle desteklemesi gerekmektedir.

Ancak idare hukuku, kendine özgü ilkeleri, usul kuralları ve dava türleri (örn. tam yargı davaları) ile teknik bir alandır. Zararın tazmini sürecinde, başvuru ve dava yollarının doğru ve etkili biçimde kullanılabilmesi için, alanında uzman bir avukattan hukuki destek alınması tavsiye olunur.

                  İLETİŞİM
        GSM: +905528210344  
 Email: info@ozunverhukuk.com

•DİĞER HUKUKİ YAZILARIMIZ İÇİN TIKLAYIN←

Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı
Hemen Ara