Sahte Nüfus Cüzdanı İle Yapılan Dolandırıcılık

ÖZET
Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur.
Buradaki sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Sahte nüfus cüzdanı düzenlenerek gerçekleştirilen taşınmaz satışının mağduru olan gerçek taşınmaz satışının mağduru olan gerçek taşınmaz malikinin bu olay sebebiyle oluşan zararını hazineden talep edebilmesi mümkündür.
Y. 1. HD E. 2019/4291 K. 2021/5104 T. 3.10.2021
Teknolojik gelişmelere rağmen Devletimizin güncel gelişmelere uygun olmayan yöntemlerle yapmış olduğu araç ve tapu devirlerinde ciddi sıkıntılar ve dolandırıcılık eylemleri ile karşılaşmaktayız. Aşağıda alıntılamış olduğumuz Yargıtay kararında, sahte nüfus cüzdanı ile çıkarılan vekaletname ile davacının tapusunun satıldığını görmekteyiz. Yapılan devir işleminden sonra gerçekleşen ikinci devirlerin çoğu kez iyiniyetle hak iktisabı gereği korunduğundan devletin ciddi bir açığının bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu sebeple tapu devirlerinde ve tapu devirlerine esas olan vekaletnamelerde, parmak izi veya göz retinası tarama işleminin yapılması zorunluluk halini almıştır. Yargıtay 1. Dairesinin kararı şu şekildedir :
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir.
Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Maddede yer alan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır, zira sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür.
Somut olaya gelince; davacı … adına oluşturulan sahte nüfus cüzdanı kullanılarak, Üsküdar 4. Noterliği’nin 30/09/2005 tarih ve … Yevmiye no’lu vekaletnamesi ile …’ın vekil tayin edildiği, gerçekte vekil olarak gözüken …’ın davacının oğlu olduğu, ancak … adına da düzenlenen sahte nüfus cüzdanı ile faili meçhul bir kişinin onun yerine geçtiği, davacıya ait nüfus cüzdanı bilgileri ile vekaletname düzenlenirken kullanılan nüfus cüzdanı bilgilerinin farklı olduğu, netice olarak olayın oluş şekli ve içeriğinden davacının zararı ile tapuda yapılan işlem arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davalı Hazine’nin de tazminattan sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, hükmedilecek tazminattan davalılar … ve Hazine’nin birlikte sorumlu tutulmaları gerekirken yanılgılı değerlendirme ile tazminatın sadece davalı …’dan tahsiline karar verilmesi doğru değildir.(İstanbul Barosu Dergisi – 2022/3)
Av. Mehmet Mustafa ÖZÜNVER